7 Ekim 2009 Çarşamba

Film Dediğin Uzun Olur Lan!

Beni tanıyanlar nasıl bir film tutkunu olduğumu bilirler. Konu filmler olunca saatlerce kafalarını şişirebileceğimi de bilirler. Hayatın da bir film olduğunu söylerim her zaman. Neyse bu başka bir konu. Burada değinmek istediğim kısa filmler...

Kısa filmler benim için önemlidir. Hatta zaman zaman "Kısa filmleri uzun metraj filmlerden daha mı çok seviyorum?" diye düşünmüyor da değilim.

*Hani film dediğin uzun olurdu? Caydın saniyesinde.* İroniden anlamayan sen için şu cevabı veriyorum sana: Kendimle çeliştim; var mı bi' itirazın? Eğer yoksa devam edeceğim de... *Peh! Bana diyene bak.*

Kısa filmlerde zaman kısıtlıdır. Anlatmak istediğinizi -ideal kısa film süresine göre- maksimum 20 dakika içinde anlatmanız gereklidir. Vurucu bir etki taşımalıdır. Bu etkiyi bu süre içerisinde başarmak da zor bir iştir. Bu video paylaşımı çıktığı andan itibaren facebook'u genelde bunun için kullanıyorum. Kısa filmleri, animasyonları ve reklamları seyretmek için...

Uzun bir süre önce izlediğim Spin adlı kısa film bayağa etkilemişti beni. Beğenmiştim. 3-4 gün öncesine kadar da bu kadar zevk veren ve beğendiğim bir kısa filmle karşılaşmadım.

Filmin adı Struck . 7 dakika gibi bir süresi var. Konusu da aşk üzerine. Ama öyle bir 7 dakika yaşattı ki bana bu film üzerine saatlerce konuşabilirim. Gerek oyunculuklarıyla, gerek çekimiyle, gerek müzik seçimiyle mükemmel bir kısa film. Sırf çalan şarkı için ya da finalindeki oyunculuklar için bile izlenir. Arka arkaya 4-5 kez izledim. Verdiğim link de filmin kendi sitesi. Aldığı ödüller de ne kadar başarılı bir film olduğunu gösteriyor. Gerçi aldığı ödülleri almamış olsa da aynı şeyleri yine söylerdim. Cidden etkileyici. Yüzyıllardır tartışılan aşk konusuna 7 dakikada nokta koyuyor. En azından benim için koydu. Ayrıca "Jenerik bitmeden film bitmez." sözüne de güzel bir örnek teşkil ediyor.

Spin
ve Struck adlı filmleri seyrettikten sonra bir iki çift lafı da anlaşılmamayı sanat sanan hıyarlar için etmek istiyorum ve ediyorum: "Demek ki neymiş popüler kültür öğeleri kullanılarak da sanat yapılabiliyormuş."

Ayrıca bir şarkı için filmi izleyemem diyorsanız da bu da sizin için yapacağım bir iyilik(#1) olsun her ne kadar hak etmediğinizi düşünsem de... Buyrun dinleyin. Şarkının da aslında başlı başına bir yazı konusu olabilme potansiyeli var. Çünkü şarkı 70 yıllık bir tarihi sürece sahip. Ben şahsen bu linkteki versiyonunda karar kıldım. Her şeyi de benden bekleyip armut piş ağzıma düşçülük yapmayın. Araştırın, okuyun, öğrenin...

Not:

#1: Israel 'Iz' Kamakawiwo'ole: Somewhere Over The Rainbow