1 Temmuz 2010 Perşembe

Kedi Hayvanı...

Hayatımın bir kısır döngü içinde devam ettiğine cidden inanmaya başladım. Sürekli "Bu bir dejavu." demekten gına geldi. An itibariyle uzun süre önce gördüğüm sahnenin aynısını tekrar yaşadım. Hal böyleyken gecenin bu vakti daha önce yazmış olduğum bir yazıyı yatağın altından çıkarayım dedim kendi kendime:

" Bu hayvan türünü hayatımın hiçbir döneminde sevmedim, sevemedim. Nedeninin küçükken bir kedi tarafından tırmalanmış olmam olduğunu sanmıyorum. Esas nedenini de bilmiyorum, bilmek de istemiyorum açıkçası. Çünkü sorunun ne olduğunu bilirsem çözmeye çalışırım ve bunu büyük olasılıkla başarırım ki bu da onları sevebileceğim anlamına gelir. Böyle bir şeyin başıma gelmesini asla istemem.

Hayatım boyunca sevdiğim üç tane kedi oldu. Bunlar karakterli kedilerdir. İlki veletken izlediğim Sailormoon'daki Luna adlı kedidir. Hani şu hoş ablaların olduğu anime. Abla diyorum kendilerine çünkü şu an çoluk çocuğa karışmış, yolu yarılamış kişiler olduklarını düşünmekteyim. Bahsettiğim kedi de bunlara yol gösteren bir kedidir. İkincisi üşengeçliğimin ve tembelliğimin idolü olan Garfield'dır. Kendisine saygım sonsuzdur. Üçüncü sırada da Sabrina adlı dizide yer alan Salem karakteri vardır. Bu karakterin, ilk sırada yer alan Luna adlı karakterden esinlenerek yaratıldığını düşünmekteyim. Kendisi son derece fırlama olup gönlümdeki yerini çoktan almıştır.

Bu üç kedi dışında diğerlerinden haz etmem. Burada bahsettiğim sokakta ve evlerde karşılabilecek olduklarımızdır. Aslan, kaplan gibi kedi familyasının en baba karakterleri bu kategoride yer almamaktadır.

Benim anlamadığım, böyle bir bünyeye sahipken satanist damgası yemem. Hani saçlarım uzunken, sakalımın da yardımıyla, hele bir de siyah giymişsem bunu bir derece anlıyordum da saçlarım kısa ve sakalım yokken bu ithamla karşılaşmamı hala anlayabilmiş değilim. Bir de ateistim dediğimde "Satanist misin?" diye soran alt basamak yaşam formları var ki onlara ağzımdan çıkacak bir söz veya söz öbeği bulabilmiş değilim hala. Ayrıca kedileri kesmek için önce onları tutabilmek gerekir ki ben daha o aşamaya bile gelememiş bir insanım. Bu da bu iddiaların asılsız olduğunu gösteriyor.

Sanırım laflarım, başka lafları açmakla meşgul. Bu yüzden kısa keseyim. Geçenlerde sabah 04:00 sularında yatmadan önce son sigaramı içerken, her zaman yaptığım gibi bahçenin ışığını açtım ve bahçeyi seyretmeye koyuldum. Sevmediğim bu hayvan türünün yavrusu yüksek bir yerden inmeye çalışıyordu ve salaklığına tükürdüğümün hayvanı bunu başaramamakla meşguldü. Sırf o önünü görebilsin, daha rahat inebilsin diye on dakika boyunca ışık açık bir şekilde bekledim. Üstelik sigaram bitmiş bir şekilde ayakta dikiliyordum. Bu sırada gözlerim de bana "Git yat zıbar." şeklinde feryatlarda bulunuyordu. Neyse ki on dakika içinde miyavlaya miyavlaya inmeyi başardı da uyuyabildim. Rahat uyudun mu diye sorarsanız cevabım kesinlikle "Hayır." olacaktır. Çünkü uyuyana kadar geçen ve bana sonsuzmuş gibi gelen o zaman zarfında, sevmediğim bu türe niye yardım ettiğimi düşündüm durdum ve yatakta sürekli döndüm. Her zaman derim insanlar kendilerini bilmeli diye. Ama gelin görün ki ben, hala nasıl bir insan evladı olduğumu çözebilmiş değilim.

Bu konuda Freud'dan yardım istiyorum: "Sevgili Freud, lütfen bu çelişkili adama yardım et. Ona doğru yolu göster. Ama bunu yaparken sakın annemi işin içine karıştırma. Yoksa fena bozuşuruz." "

Demişim vakt-i zamanında... Saat bu sefer 3:13... Kendimle ilgili çelişkileri mi düşüneyim; yoksa içinde bulunduğum ve hayatımın her alanında özellikle de şu sıralar belirgin bir şekilde kendini gösteren, "Benden kurtulamayacaksın." repliğini söyledikten sonra kötü adam kahkahası atan kısır döngüyü mü düşüneyim bilemedim... Ya en nefret ettiğim zamana bırakmak olayını yapacağım - ki bununla da ilgili bir yazıya rastladım yatağın altında- ya da bünyeme karşı gelip düşünmemeye çalışacağım ve hayatın tadını çıkaracağım... Her ne kadar ilki daha mümkün görünse de ikisini de yapmayacağımı biliyorum. En iyisi Freud Amca el atmışken bu konuya da bir çözüm getirsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder