24 Şubat 2014 Pazartesi

Yürek...

Ölmüş bir bloga uzun bir aradan sonra yazıyorum... Bu giriş birazdan yazacağım konuyla oldukça ilgili oldu gibi...

Daha sık yazmak istesem de bir türlü olmuyor... Gündemdeki bir konuyla ilgili yazmak istiyorum sonra ben yazana kadar zaten gündem değişmiş oluyor. Tabii ki gündem değişmeden yazmak istiyorsanız 1-2 saat içinde yazmanız gerek...

Evet sosyal içerikli mesajımı da verdikten sonra ufaktan konuya giriş yapayım...

Bundan birkaç ay önce dersanenin daha bu kadar yoğun olmadığı, lak lak yapıp genel kültürümüze level atlatabildiğimiz zamanlarda öğretmenler odasında oturuyoruz. Diren adlı iş arkadaşımla şunu dinledin mi bunu dinledin mi diye muhabbet ederken bir şarkı önerdi; şu ankinden daha az akıllı olan telefonuyla şarkıyı açtı ve bana verdi...

Şarkının adı Yürek idi... Gerçekten daha ilk saniyesinde müziğiyle nasıl bir şarkı olduğunu belli ediyor diye düşünürken sözler girince aradaki tezatlığı fark ettim... Daha da ötesi asıl ilgimi çeken klip oldu... 


Eve gidince ilk iş yalnız başıma şarkıyı yeniden dinlemek olacaktı. Ve tabii ki klibi izlemek...

Eve geldim dediğimi yaptım... Şarkıyı açtım dinlemeye başladım... Öncelikle şunu belirteyim uzun zamandır Duman dinlemiyordum... Hatta en son severek ikinci albümünü dinlemiştim... O süreden beri uzak duruyordum kendilerinden...

Ama bu şarkı daha ilk saniyesinde fark ettirmişti... Yine yapmışlardı ilk zamanlarda yaptıklarını...

Müzik inanılmaz eğlenceli... Sözler ise bir o kadar tezat... Tıpkı 
Everly Brothers'ın Bye Bye Love şarkısı gibi...

Şarkıya kendinizi kaptırmamanız mümkün değil...

Ve tabii ki de klip...

Sonda söyleyeceğimi başında söyleyeyim tıpkı klibin sonunu başından tahmin ettiğiniz gibi... 


*İlla gereksiz oyunlar oynayacaksın değil mi?*

Ne güzel görüşmüyorduk lan uzun zamandır. Ovalayıp lambadan çıkan cin gibisin... 

*Tamam la tamam kızma buralarda olduğumu hatırlatayım dedim.*

Neyse...

Nerede kalmıştım?

Hatırladım...

Kesinlikle her şeyiyle -müziği, sözleri, klibi- Türkiye standartlarının çok çok üzerinde... 


İç ses araya girmeden önce de söylediğim gibi klibin sonunu başından tahmin ediyorsunuz... Ama bu sizi izlemekten alıkoyamıyor... Zaten hepimiz sonu başından belli olan hayat denen oyunu oynamıyor muyuz ki?

Bile bile sonuna kadar gittiğimiz gibi klibi de izliyoruz...

Klip ilk saniyesinden son saniyesine kadar tek planda çekilmiş... 


Oynayan amca gerçekten çok doğal... Şahsen ben çekimlerin çok fazla sürdüğünü sanmıyorum... 

Sonradan öğrendiğime göre klibi çeken kişi Berkun Oya imiş... Bunu öğrendiğimde yüzümde aptal bir gülümseme oluştu... Yıllar önce yayınlanan Cnn' deki Defakto isimli, Türk televizyonlarında gördüğüm en orjinal, en muhteşem programa imza atmış kişidir kendisi... O program bittikten sonra Ntv' de yaptığı Infoman de ikinci sırayı alır... 

İzmir'de yaşadığım için kendisinin ancak radyoda, gazetede ve televizyonda yaptığı işleri takip edebiliyorum... İstanbul' da yaşasaydım keşke dediğim ender anların sebebidir kendisi... 

Ve keşke eline daha çok kamera alsa... Bu adam bir gün istediğim filmi çekebilsem oynatacağım adam...

O yüzden bunu öğrendikten sonra kliple ilgili şaşkınlığım geçti...

Klipten çok bahsetmek istemiyorum izlemelisiniz bence... Ama son birkaç şey daha söylemek istiyorum...

Kliple ilgili araştırma yaparken gerek sözlük ortamlarında olsun gerek youtube yorumlarında olsun klip ile ilgili yapılan yorumları okuyunca şu ülkede yaşamaktan bir kez daha nefret ettim...


Yapılan bir işi beğenmek zorunda değil hiç kimse... Buna itirazım yok.. Eleştirilebilir de... Ama bok gibi olmuş, bir boka benzememiş gibi yorumları görünce ne kadar boktan insanlarla yaşadığımızı bir kez daha fark ettim... Müzik kanallarındaki bir ton saçma sapan klibin arasında güneş ışığı gibi parlayan şu klip hakkında -ne kadar beğenmeseniz de- bu tarz bir yorum yapmak densizliktir, farkında olmamaktır bana göre... 

Zaten klibi ilk izlediğimde daha televizyonda yayınlanmaya başlamamıştı. Yayınlanmaya başladıktan sonra da kimsenin fark etmemiş olması en azından paylaşılan şeyler arasında bulunmaması söylediklerimi destekler nitelikte... 

Bir de klibin en can alıcı noktası ise 2:37' de başlayan ve 16 saniye süren kameraya bakma sahnesi...

Amcanın kravatını bize düzelterek baktığı ve düzeltme işi bittikten sonra da bize bakmaya devam ettiği sahne... Amcayla yüzleşiyorsunuz. Amca sizle yüzleşiyor... Önce onun yerinde olsaydım ne yapardım diye düşünüyorsunuz... Kısa bir sıkkınlıktan sonra düşünmekten kaçmaya çalışıyorsunuz... Tam bu sırada bir bakıyorsunuz ki aslında o amcanın yerindesiniz. O amcanın yerinde olacağınız gün gelecek... O zaman ne yapardım diye tekrar düşünmeye başlıyorsunuz... 16 saniyede kafanızda tasarladığınız hayatınız gözünüzün önünden geçiyor...

Bir gün gelecek ve evde giyindikten sonra aynaya baktığınızda aslında hayatınıza bakacaksınız... Kazandıklarınıza, kaybettiklerinize, pişmanlıklarınıza, keşkelerinize, mutlu olduğunuz anlara, berbat geçirdiğiniz anlara, yaşadığınız zorluklara.... Her şeye...


İşte bu klip o yüzden bu kadar güzel bir klip... Ve yapılan yorumlarda az önceki söylediğim yorumlardan ziyade beni kızdıran yorum, "Niye 16 saniye kameraya bakıyor ki? " idi... 

Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum bu konuyla ilgili oturun izleyin...

Ve düşünün... Şahsen ben düşündüm...


O amcanın yerinde olacaksam da bir gün, gerçekten sevdiğim kadınla güzel bir hayat geçirdikten sonra olacağım... Ve her ne kadar kaybetmiş gibi görünsem de güzel bir hayatın özetini izleyeceğim o aynada... Hüzünlü ama gururlu bir ifade olacak yüzümde... 


Şarkının sözleri:


varamadım doyamadım kokusuna tadına
adım adım kovaladım bulamadım izini
salınarak gezinerek beni deli ediyor
ölene dek mezara dek yüreğimi yakıyor
aman allah..
ölene dek mezara dek yüreğim yanıyor

bu ne kaçış bu ne gidiş
öyle delice bir aşk
varılamaz dönülemez
gel benimle dolaş aman allah
ölene dek mezara dek gel benimle dolaş

ahh kimin için atıyor bu yürek
söyle kimin için atıyor bu yürek
napıp ediyor sevdigini üzüyor
aklımız ermez aman allah
nazlı ediyor gözlerini süzüyor
ah geri gelmez..

alışamam degişemem gelemedim oyuna
uzanırım erişemem tutamadım elini
deli gönül dayanamaz bildigini okuyor
sevilemez sarılamaz yine seni arıyor
aman allah
ölene dek mezara dek yine seni arıyor...